Friday, April 16, 2010

Diane ARBUS
















Cüceler, çıplaklar kampındakiler, çirkinler, düşmüşler fotoğraflarındaki karelere takılırlar. Toplumdan soyutlanan kişilikler yine topluma bu fotoğraflarla girerler. İnsanı derinden etkileyen fotoğraflar ile karşılaşacağınızın garantisini verebiliriz.Yaşamı boyunca işleri, yalnızca birkaç grup sergisinde görülen Diane Arbusun fotografları farklı bakış açısıyla daima ilgi çekici oldu. Sanatçının fotografa yaklaşımı ve konu seçimindeki cesareti ise çığır açtı. 1971 yılında intihar ettiği sırada bile önemli fotografçılar arasında efsanevi bir yere sahipti. Buna rağmen, o dönemde çalışmalarının yalnızca bir kısmı biliniyordu. Tarzının yüzeysel öğeleri günümüzde çok fazla taklit ediliyor olmasına rağmen sanatının temel unsurlarına ulaşmak şimdiye dek kimsenin harcı olmadı.Betimlemelerini, kültürün içine işlemiş olması ise resimlerinin etkisini ilk günkü yoğunluğuyla korumasını sağlıyor. 1960'larda Parsons Tasarım Okulunda fotograf dersi veren Arbusun son dönemde göze çarpan çalışmaları, 1969-1971 yılları arasında hazırladığı Untitled (başlıksız) isimli serisine ait. Piyasaya yeni çıkan, Diane Arbus'un Keşfi isimli kitap, sanatçıyı tanımak ve anlamak isteyenler için önemli bir fırsat. 1923 Mart ayında Newyork şehrinde doğan sanatçı ,14 yasinda tanistigi Allan Arbus ile, ailesine karşı çıkarak 18 yaşında evlenir. 2. Dünya savaşı sırasında Allan fotoğraf okurken, öğrendiklerini eşine de öğretmeye başlar ve savaş sonrası çift, birlikte moda fotografi konusunda kariyer yaparlar.Diane daha sonraları çalışmalarını Allan'dan bağımsız yönde ilerletir ve çiftin boşanmalarının ardindan, Diane tamamen kendi çizgisine yönelir. Sirkler, çıplaklar kampı, parklar, akıl hastaneleri, ucuz otel odaları Diane'in meskeni olur. 4x4 boyutta ve flaş kullanarak çektigi fotoğraflar insanin içini acıtan grotesk ve keskin eserlerdir. Diane arbus, 1971 yılı Temmuzunda, fazla miktarda uyku hapi içip bileklerini keserek hayatına son vermiştir.

No comments:

Post a Comment